Loader

Metaverse’e Doğru Hızlı Adımlar

Metaverse’e Doğru Hızlı Adımlar

Metaverse Nedir?

Metaverse yani Türkçe tabirle sanal evren, gelenekselleşmiş kişisel bilgisayarların yanı sıra sanal ve arttırılmış gerçeklik cihazları aracılığıyla farklı bir boyutta yaşamı imkanlı kılan, dijital bir ortamda oluşturulmuş yapay dünyaya verilen addır. Metaverse, fiziksel hiçbir çaba göstermeden dünyadaki her türlü eylemin hazzını, acısını vb. hissetmeyi sağlar. Kısaca metaverse nedir sorusunun cevabı “sanal algı dünyasındaki yapay yaşamdır” diyebiliriz.

Metaverse, bilgisayarlar, mobil cihazlar ve 3D cihazlar sayesinde insan bilişinin yapay bir fiziksel ortama dahil olmasını sağlamaktadır.

Metaverse Nasıl Ortaya Çıktı?

Metaverse kavramı ilk kez 1992 yılında Neal Stephenson’un Snow Crash (Parazit) adlı bilim kurgu romanında ortaya çıkmıştır. Metaverse kavramı ile kurgusal bir dünyayı nitelemiştir. Nitekim metaverse kavramı, ortaya atıldığı ilk dönemlerde aşırı abartılı ve spekülatif bir gelecek perspektifi olmakla eleştirilmiştir.

Bugün dünyadaki en önemli metaverse yatırımcılarının başında sanal gerçeklik cihazları üzerine çalışan Oculus şirketini 2 milyar dolara alan Facebook gelmektedir. Nitekim Facebook bu alanda Microsoft gibi önemli yazılım şirketleriyle iş birliği anlaşmaları imzalamıştır. Ayrıca Roblox gibi oyun platformları da bu alanda büyük arge yatırımları yapmaktadır.

Özellikle Facebook’un bu konuya ilgi duymaya başlamasıyla kavram daha da ön plana çıkmıştır. Nitekim elinde büyük bir veri havuzu olan Facebook, milyonlarca insanın metaverilerine sahiptir. Bu da yapay zekâ temelli bir yapay dünyanın, insanların bireysel sınırlarını tehdit edeceği endişesini doğurmuştur.

Metaverse’ün Hayatımıza Etkileri

Metaverse artık bir bilim kurgu objesi olmaktan çıkıp gelişime açık bir teknoloji olma yolunda hızlı adımlarla ilerlemektedir. Gerçek dünyanın sanal alemde oyunlaştırılması, bilim kurgu filmlerindeki gibi avatarlaştırılması aslında bizlere geleceğe yönelik bir çağrı yapmakta. Bu teknoloji yeterince geliştiği takdirde, insanlar edindikleri sanal gerçeklik cihazları sayesinde alışveriş yapma, sinemaya gitme, kafede zaman geçirme gibi pek çok eylemi fiziksel bir çaba harcamaksızın yapma fırsatına erişecektir. Hatta son dönemlerde sanal evrende toplantılar, konserler, etkinlikler düzenlenmeye başlandı.

İnsanlığın son dönemlerde yaşadığı dijital dönüşüme metaverse’ün katkısı azımsanmayacak kadar fazla olacak. İş hayatımız, sosyal hayatımız, ilişkilerimi, alışkanlıklarımız bu kadar dijitalleşmişken, sanal bir dünyada daha ütopik bir hayat birçok insanı cezbedebilir. Diğer bir yandan da bu teknolojinin tehlikelerinden, mahremiyeti ihlal eden taraflarından da şikayet eden insanlar olacaktır muhakkak. Tarihten bu yana yaşanmış bütün dönüşümlerde bu böyle olmuştur. Yeni bir teknolojiyle karşı karşıya kaldığımız durumlarda hemen kabullenmek yada reddetmek doğru bir yaklaşım değildir. Dolayısıyla teknolojiyi imkanlar doğrultusunda detaylıca inceleyip, ölçeklenebilir boyutta hayatımıza sokmalıyız.

Metaverse Teknolojileri

Metaverse tanımı dijital bir dünyayı tasvir ederken bünyesinde birçok teknolojiyi  barındırmaktadır. Metaverse’ü değer katan teknolojilere şöyle bir bakalım:

Blokzinciri: Metaverse, blockchain ile yaratılan dijital varlıkların sanal evrende sergilenebilmesi için bir köprü görevi görüyor. Öte yandan blockchain temelleri ile inşa edilen sanal dünya projelerinde kripto paralar satın alma gibi birçok işlemde kullanılıyor.

NFT: NonFungibleToken Türkçe tabiriyle “Değiştirilemeyen Token”, aslında bir kripto para birimidir. Fakat bu tanımda söz konusu para, bildiğimiz tanımların dışında değerli olan herhangi bir varlık olabilir. Yani NFT, bir değere sahip olan ve tahsil edilebilen dijital bir varlıktır. NFT sayılabilecek varlıklar; herhangi bir sanat eseri, video, tweet, bir internet sayfası, görseller, sosyal medyada oluşturduğunuz hikâyeler ve daha pek çoğu olabilir. Metaverse’de şuan üretilen çoğu şey aslında bir nft’dir.

Web 3.0, büyük oranda makine öğrenimi ve yapay zeka üzerine dayanan yeni nesil internet teknolojisini anlatıyor.Verinin makine temelli şekilde değerlendirilmesi üzerine odaklanan daha açık, bağlantılı ve zeki web siteleri ve web uygulamaları yaratmayı amaçlıyor

Dijital Cüzdan: Ürün ve hizmetlerin online olarak dijital para birimlerinin satıcıyla takas edilmesi şeklinde gerçekleştirilmesini sağlayan hizmet ve yazılım olarak tanımlanan dijital cüzdanlar metaverse de var olmanın olmazsa olmazıdır diyebiliriz.

Yapay Zeka(AI):  Dijital evrenlerde üretilecek verilerin kontrol edilmesi ve değer oluşturulması sürecinde yapay zeka teknolojisi önemli bir rol oynayacaktır. Diğer yandan sanal avatarların/insanların oluşturulması, onların akıllı hale getirilmesi de yapay zeka sayesinde olacaktır.

AR/VR/XR: Metaverse için en önemli teknolojiler diyebileceğimiz, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik ve karma gerçeklik teknolojileri, dijital bir deneyimi yaşamada önemli katkılar sunmakta. Sanal gerçeklik donanımları ile metaverse’e bağlanıp o deneyimi yaşamak, arttırılmış gerçeklik ile bulunduğunuz ortamın dijital ikizine bağlanmak bu teknolojinin gelişimine katkı sunuyor.

Markaların Metaverse’e Yaklaşımı

İnsanlık tarihinde yepyeni bir çağı temsil edecek olan Metaverse kavramı, gün geçtikçe daha sık karşımıza çıkmaya başlıyor. Metaverse, internet çağını çok daha ileriye taşıyarak markaların içeriklerine dünya üzerindeki milyonlarca insanın ulaşabilmesini sağlayacak. Ana motivasyonu bu olmasa da Metaverse, pazarlama ve reklam sektörlerini fazlasıyla geliştirecek.

Dünya üzerindeki insanların neredeyse yarısının dahi kendisinden haberi olmadan, Metaverse, oldukça büyük markalara ev sahipliği yapmaya başladı bile. Herkes tarafından bilinen büyük markaların böylesine büyük yatırımlar yapıp Metaverse’e böylesine güvenmeleri, gelecekte Metaverse’ün adını çok daha sık duyacağımız anlamına geliyor. Gelin Metaverse’e büyük yatırımlar yapan ilk firmalara birlikte göz atalım.

Facebook Metaverse: Şu anda Metaverse sanal evrenine en çok yatırım yapan kişi Mark Zuckerberg. Facebook, Metaverse’in sosyal bağlantıların bir sonraki evrimi olduğunu beyan ediyor ve Meta ile etkileşimde bulunabileceğiniz, öğrenebileceğiniz, işbirliği yapabileceğiniz ve daha önce hiç görülmemiş birçok şekilde oyun oynayabileceğiniz bir 3D alan vaat ediyor.

Facebook ekibi, bu vizyonu mümkün kılmak için şimdiden yeni teknolojiler geliştirmeye başladılar bile. Sadece 2020 yılında Facebooke’un Metaverse için yaptığı yatırım tutarı 18,6 milyar dolara ulaştı. Ayrıca proje için Avrupa’da 10.000’den fazla kişi çalışacak.

Microsoft Mesh: Microsoft, esas olarak Microsoft Teams’de kullanılmak üzere tasarlanmış sanal gerçeklik bahsi olan ve HoloLens2’nin kullanılacağı Mesh’i sundu. Teknoloji devi Microsoft, Mesh’i, “karma gerçeklik uygulamaları aracılığıyla herhangi bir yerden, herhangi bir cihazda varlığa ve paylaşılan deneyimlere olanak tanıyan bir fırsat” olarak tanımlıyor.

Microsoft bu süre zarfında sektörü şaşkına uğratan dev bir adım attı. ABD merkezli bilgisayar oyunu şirketi Activision Blizzard’ı 68,7 milyar dolara satın almak için anlaşma yaptı. Bu satış oyun dünyasının en büyük satın alması olarak tarihe geçti.

Coco-Cola NFT Koleksiyonu: Coca-Cola gibi diğer FMCG markaları da, yatırımlarında başarılı olmak için markalarının gücüne güveniyor. İçecek devi, Temmuz ayında çevrimiçi bir açık artırmada 575.000 Amerikan doları getiren bir NFT koleksiyonu başlattı

Walmart: Perakende devi Walmart, Metaverse dünyasına katılmak, kendi kripto parasını ve NFT’sini üretmek için yeni adımlar atıyor. Walmart elektronik, oyuncak, ev aletleri, spor ekipmanları, giyim, ev dekorasyonu ve daha fazlası dahil olmak üzere sanal ürünler satmaya yönelik hamle yapmayı planlıyor.

Samsung, 1 Lira ödemeden NFT kazanabileceğiniz bir metaverse mağazası açtı. Güney Koreli teknoloji devi, New York City’deki meşhur Samsung 837 metaverse evrenine taşıdığını duyurdu.

Charli Cohen’den Pokemon Mağazası: Pokemon’un 25. yıldönümünü kutlamak için giyim markası Charli Cohen, İngiliz mağaza Selfridges ile dijital bir alanda dijital bir alışveriş deneyimi başlattı. Sürükleyici dijital alışveriş deneyimine bir telefon veya tarayıcı aracılığıyla erişilebilirken, bu deneyim alışveriş yapanların mağazada gezinmek ve ödüller aramak için AR kullanmalarına izin veriyor.

Metaverse’de Varlık Edinme

Metaverse kavramı geleceğe yön verecek teknoloji ışığıyla hayatımıza girse de, özellikle ülkemizde sanal varlık edinilen bir alan olma noktasında çokça kendinden bahsettirdi. Son dönemlerde çokça duymaya başladığımız, metaverse de arsa aldım, köprü aldım, cami aldım, stadyum aldım söylemleri insanların daha ilgili olmasına vesile oldu.

Peki metaverse de varlık sahibi olmak için ne yapmak gerekiyor?

Metaverse platformunu Second Life’tan ayıran en önemli özellik, dijital cüzdan kullanımı ve her türlü alışverişin NFT ile yapılıyor olmasıdır. Öncelikle, kendinize bir dijital cüzdan oluşturmalı ve içine Metaverse’de yapmak istediğiniz işleri karşılayacak kadar coin koymalısınız.

Sonraki adım ise, içinde yer alacağınız Metaverse platformunu seçmektir. İşte işin en zor kısmı da budur. Zira her gün onlarca yeni Metaverse platformu piyasaya çıkmaktadır. Gelecekte, sınırsız sayıda Metaverse platformu olma ihtimali de yüksektir.

Elbette bu platformların eşit değerde olmaları mümkün değildir. Bazıları çok güçlü olup, diğerlerini ya batıracak ya da satın alıp, kendi bünyesinde eritecektir. Bazıları ise rekabet edemediği için batacak, ya da günümüzün kripto para piyasasındaki bazı uyanık aracı kurumlar gibi, dükkânı kapatıp gideceklerdir. Bu durumda maalesef yapabileceğiniz hiçbir şey yok!

Yapılması gereken şey, bir Metaverse platformuna dahil olmadan önce, o platform ile ilgili bir araştırma yapmaktır. Söz konusu Metaverse platformunun arkasındaki kuruluşun güvenilir olması son derece önemlidir. İkinci olarak da, söz konusu Metaverse platformunun kullandığı NFT’nin güvenilirliğine bakmak gerekir. Şayet satışa sunulan NFT’ler, hem bugün hem de yarın için bir değer taşımıyorsa, uzak durmak gerekir. Aslında arsa dahil, Metaverse içinde satın alacağınız avatar, giysi, konser bileti, koleksiyon ürünleri, arsa gibi tüm değerler aslında birer NFT olduğundan, bunların tamamını cüzdanınızda muhafaza edeceksiniz.

Bu koşulları yerine getirdikten sonra, güvendiğiniz bir Metaverse platformuna girmeye karar vermelisiniz. Bazı Metaverse platformları sizden oldukça yüklü miktarlarda para isterler. Bunu üyelik ücreti olarak değil, yüklediğiniz her bir nesnenin (item) yükleme ücreti olarak alırlar.

Seçmiş olduğunuz metaverse platformunda kendi avatarınızı yaratıp onu giydirmek için belli bir harcama yapmanız gerekmekte. Avatarınızla bulunduğunuz evrende bir konsere, etkinliğe katılmak için bir NFT bilet almalısınız ve bunun için de bir ödeme yapmak zorundasınız.

Tüm bunların yanında metaverse de arsa alma işlemi özellikle ülkemizde fazlasıyla ilgi gördü. Aslında arsa olarak tabir edelen şeyde bir NFT’dir. Dolayısıyla yukarıda anlatmış olduğumuz herşey arsa alımı için de geçerli.

Halihazırda, arsa satışı konusunda, en popüler Metaverse platformları Decentraland, The Sandbox ve Upland‘dir. Burada bir parantez daha açıp, bir başka yanlış inanışa dikkat çekmek lazım. Zuckenberg’in kendi Metaverse’ini duyurmasının ardından, Metaverse platformları üzerindeki arsa satışları patladı. İnsanlar, bu arsa satış işinin Zuckenberg ile başladığı yanılgısına düştüler. Oysa pek çok Metaverse platformunda yıllardır arsa alım satım işleri yapılıyor. Örneğin, en popüler Metaverse platformlarından Decentraland, ilk arsa satışını 2017 sonunda gerçekleştirmiş.

Metaverse konusundaki bir yanlış inanış ise; bir şehrin arsalarının sadece bir Metaverse platformu üzerinden alınıp satıldığının düşünülmesidir. Yani, İstanbul’un herhangi bir semtinde arsa alındığında, o arsanın artık sadece alan kişiye ait olacağı düşünülüyor. Oysa aynı şehrin arsalarını, pek çok farklı Metaverse platformu parselleyip, satabilir. Sonuçta bu iş, bir Blockchain üzerinde o arsaların NFT’sinin (mint edilmesine) oluşturulmasına bağlıdır.

Artık hayatımızın bir parçası olan metaverse’e olan yaklaşımımız her geçen gün oldunlaşıyor. Önümüzdeki dönemde hayatımızın büyük bir kısmını etkileyecek olan bu teknolojinin sınırlarını çizmek, popülist yaklaşımlarla algısını düşürmek, bu teknolojiyi kaçırmamıza sebep olabilir. Bu teknolojiye içerik üretmenin, teknolojiyi iş süreçlerimizde kullanmanın getireceği fırsatları göz önünde bulundurmalıyız.

Yeni bir dünyaya hoşgeldiniz!